Müzenin giriş kapısından içeriye girip gişeleri geçtikten sonra müze mağazasının ve kafeteryanın önüne gelirsiniz. İçinde bulunduğunuz avlu Ayasofyanın batısıdır. Kafeteryaya sırtımızı verip batı giriş kapılarına doğru yürüdüğümüzde sol tarafta bulunduğumuz zeminin birkaç metre aşağısında 2. Theodosiosun inşa ettirdiği 2. Ayasofyanın kalıntılarını görürüz. Kabartmalara baktığımızda üzerinde kuzu-koyun ve palmiye ağacı figürünü görürüz. Güneş, ışık, balık, çoban gibi kuzuda İsa peygamberin simgelerindendir. Palmiye ağacıda kesin zaferi işaret eder.
Mezopotamya ve Mısır inançlarında ölümsüzlüğü sembolize eder.
Hristiyanlık öncesi Roma döneminde de çok kullanılmıştır. Özellikle gladyatör müsabakalarında ve olimpiyatlarda kazananın zaferini tescil eden bir simgeydi. 2. Ayasofya kilisesisin giriş kısmının üst alınlığında yer alan kabartmalara baktığımızda kuzuların palmiye ağacına doğru yürüdüğünü görüyoruz. Zafere doğru yürüyenler tanrının, İsanın sözlerini taşıyanlardır. Her gittiği yere bu inançla giden zaferi bununla kazanacaktır. İlahi ışığı onunla görecektir anlamları taşır.
“Dünyanın günahını ortadan kaldıran tanrı kuzusu” İsa göğe yükseldikten sonra, havariler yeni inancın zaferini Kudüsün dışına taşıdılar Anadolu üzerinden dünyanın ulaşabildikleri her yere gittiler. Kurtuluşu, zaferi anlattılar. Bu misyonerlik anlayışı hale devam ediyor. İsa ve havarilerinin Kudüse girdiklerinde onlara secde eden palmiyeler (zafer) bugünde kutsal sözün ve hikmetin her yere ulaştığı ifade eder. Kutsal bilgelik anlamına gelen Ayasofyanın küçük nişanesi olan bu kabartmaları yakından inceleyebileceğiniz gezilerde buluşmak dileğiyle.